18 Mayıs 2013 Cumartesi

Facebook, Twitter & Ofis Arkadaşları

Sosyal medya iyi hoş da, şu iş arkadaşlarıyla sanal ortamda da arkadaş olmaya gıcığım. Arkadaş orası benim isyan etme alanım, neden hemen ekleşiveriyoruz ki? Daha da kötüsü yöneticilerinizin sizi eklemesi. Ama olmaz ki böyle, arada bir otorite farkı olmalı değil mi, neden bu kadar yüz göz olmak?


Neticede zamanımın çoğunu işte geçiriyorum ve hepimiz biliyorz ki hayatında nelerden şikayetçisin desen yüzde 90ı işle alakalı çıkar. Peki ben bu şikayetlerimi nerde dile geitiricem? Misal beni davranışlarıyla sinir eden yöneticime sitem ve kızgınlık dolu bir tweet atamadıktan sonra neyleyim ben sosyal medyayı? Twitter'a ben aklıma eseni yazmak istiyorum, esip gürlemek, klavye anarşisti olmak istiyorum belki! Bi rahat yok adama ama... Düşünsenize şöyle bi tweet attığımı: " Off, bazen insanların egolarını tatmin etmek ne kadar zor" ya da "Yeter artık, bu işten de insanların kaprislerinden de sıkıldım, istifamı vericem o olucak"


O tweetten sonra ver gitsin zaten, hatta belki yazılı olduğu için gerçekten kastetmesen bile yöneticin istifanı alır işleme koyar, hiç merak etme. Ertesi gün kendini kapının önünde bulursun. Ya da yöneticin görmese bile bi iş arkadaşın görür, hemen şirkette yayılır istifa edeceğin dedikodusu. Sonra al alabilirsen hakettiğin zammı, terfiyi fln...


Ya da misal Foursquare... Belki ben gizlice iş görüşmesine gittiğim şirketin binasında check-in olmak istiyorum. Neden bu özgürlüğüm elimden alınıyor, sorarım size ey çalışan köle arkadaşlarım? (Evet, abartma lan sen de dediğinizi duyar gibiyim aslında) Ama olsun, kimse bana içinden bi an check-in yapmanın geçmediğini söylemesin, inanmam!

O yüzden arkadaşlar iş arkadaşlarımla sanal ortamda arkadaş olmayı sevmiyorum. İşim hakkında şikayet edecek bi ortamım vardı o da kalmadı. E noldu şimdi blog açmak zorunda kaldım işte!

Hayır, bir de şöyle bi durum var. İş saatlerinde hanımlı beyli konuştuğun yöneticinin facebookta kezban sözleri paylaştığını fln görmek? Gerçekten bir yıkım... Al sana bir isyan nedeni daha. Kezban sözleri seven bir kadının altında çalışmak zorunda kalmak nasıl bir kaderdir? Oysa ki ekleşmeyiverseydiniz en azından bunu görmezdiniz; ne demişler göz görmeyince gönül katlanır, bırakın da rahat rahat katlanalım en azından!


İş ciddiyeti kalmadı azizim! Kankalarıyla geyik muhabbetlerine tanık olduğum adamla işte karşılaşınca benim de öyle konuşasım geliyor. Özü bu biliyorum aslında ama konuşamıyorum işte. Yine hanım, yine bey! Valla ya herkes kanka gibi takılsın şirkette, ya da sosyal medyada birbirimizle takılmayalım lütfen!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder