1 Temmuz 2014 Salı

Ofiste Sıkılmak

Bilenler bilir ofiste sıkılmak hiç bir sıkılmaya benzemez. Öyle evde sıkılınca kanal değiştirmek, dışarı hava almaya çıkmak, poff bari gidip uyuyayım demek gibi hiç değildir!

Çağımızın yeni sorunu "işim yok, site site gezmekten bile yıldım, sıkıntıdan çatlıycam"


Yaa, iş hayatında ayarımız yok gerçekten! Bir bakmışsın sabahlara kadar iş yetiştirmeye uğraşıyorsun, gece iki saat uykuyla haftalar geçiriyorsun, sonra öyle bir dönem geliyor ki yarım gün çalışıp bütün haftanın işini bitiriyor sonra boş oturmaktan bile sıkılacak duruma geliyorsun.

Her şey daha Pazartesi'den haftanın bütün işini bitirmekle başlıyor...
İşi bitirince yaşanan o gizli sevinç gibisi yok! O an yüzüne kocaman bir gülümse yerleşiyor (insanlar da "niye sırıtıyo şimdi bu durduk yere, video mu izliyo la acaba" fln diyor büyük ihtimalle - o yüzden sırıtmanızı saklamak isteyebilirsiniz) ve ilk düşündüğün şey "İnternette istediğim gibi gezinebilirim, vuuuuu, bütün sitelere giricem, hehe"


Ama ikinci boş gün bütün gezilebilecek siteler gezilip, bütün fırsat ve alışveriş siteleri incelenip haber okumak iyice sıkıcı hale gelince o ofis duvarları üstüne üstüne gelmeye başlıyor.

Sonraki aşama dizi/film izlemeye geçmek! (iş hayatına girmeden insan "yok artık ne dizi izlemesi abartmışlar" diyebilir ama bence insanlara iş adamı/ iş kadını unvanı ofiste en az bir kere dizi izledikten sonra verilmeli - bir nevi "sen oldun artık" ödülü) Artık sıkıntıdan ne yapağını şaşırmış çalışan vakit öldürmek için kaçırdığı dizileri ya da komiklikli videoları izlemeye başlıyor, napsın!

Ama sürpriz bir şekilde iki gün sonra artık bu da sıkıntıyı almaya engel olmuyor. Bütün gün bir ofisin içine tıkılmış şekilde oturup dizi izlemekten gözler şaşı bakmaya başlayınca iyice mahkum psikolojisi baş gösteriyor. "Allahım çıkmak istiyorum buradan, dayanamıycam! Bari yapcak işim olsa da onları yapsam!"


Neyse ki genelde bu travma Cuma gününe tekabül ediyor da çoğunlukla kazasız bir şekilde atlatılıyor. İki gün tatil yapmayı başaran çalışan Pazartesi günü yine aynı döngüye başlıyor.

Burada aslında şirketlere üzülüyorum, gidiyor paracıkları! Ödediği maaşa mı yansııın, sömürülen internete mi, yoksa sıkıntıdan çatlayan elemanı motive etmek, eğlendirmek için düzenlenen şirket etkinliklerine mi?!

Buna genelde kendi edip kendi bulma diyoruz literatürde. Ben zaten çalışanların kendi zaman yönetimini kendilerinin yapıp, işleri olmadığı saatlerde ofisten çıkabilme özgürlüğünü destekliyorum. Baktın çalışan bunu suistimal mi ediyor, işler yavaşlıyor, aksıyor ve kalitesi düşüyor mu, heh o zaman koy kapının önüne! Bence çok süper sistem!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder